CHP’nin önceki genel başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Türkiye’de iktidar değişimine ihtiyaç bulunduğunu belirterek, “Yeni iktidara ihtiyaç var. Seçimde hata yapmazsak çok gecikmeden iktidar değişimi gerçekleşebilir” diye konuştu.

CHP’nin Önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili duayen siyasetçi Deniz Baykal, CHP içerisindeki kavganın bir an önce sonlandırılmasını isteyerek, “Her şeyden önce ülke gelir” uyarısında bulundu.

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun eşi Oya Berberoğlu, GATA Rehabilitasyon Merkezi’nde ziyaret ettiği Deniz Baykal’la görüşmesini Sözcü’den Saygı Öztürk’e anlattı.

NOT ALIRKEN ZORLANDIM

“Sayın Baykal’ın yanında eşi Olcay Hanım vardı. Sohbetimiz sırasında son derece akıcı konuşuyordu. Bir ara, ‘Deniz Bey, ben emekli gazeteciyim ama şu sözlerinizi not almak istiyorum. Yanımda kayıt cihazı yok. Hızlı konuştuğunuz için not almakta zorlanırım. Tarihi öneme sahip sözlerinizi de eksiksiz yazmak ve haberleştirmek istiyorum’ dedim. ‘Olur’ dedi. Ben de not almaya başladım. Son derece akıcı konuşuyordu. Kendisini son derece sağlıklı gördüm. Dilerim, bir an önce sağlığına tam olarak kavuşur. Fotoğraf çektirmek istedim ama ‘gerek yok’ dedi. Ben de fotoğraf konusunda ısrarcı olmadım. Hastanede ama güncel olayları çok yakından izlediğini anladım. Bir insan bu kadar ülkesinin sorunlarına hakim olur ve gereği için uğraşır. Kendisine hayran oldum. Yani o kadar dolu, anlayışlı kibardı. Her zamanki gibi hoştu, yakışıklıydı maşallah. Sohbetimizde tahlillerinin sonu hep adalete çıkıyordu.”
Oya Berberoğlu, Deniz Baykal’ın, sorularına verdiği cevapları da aktardı. İşte Baykal’ın değerlendirmeleri:

ERDOĞAN BELİRLEYİCİ: İçinde bulunulan durum, sorunlar, geç kalınmışlıklar, AK Parti’yi, hükümeti yolun sonu manasında arayışa getirmiştir. Bağımsız, tarafsız yargı arayışı ve hükümetin çabasından memnunum. Ama güven verici noktada mı? Bunu şu andaki süreçte söyleyemem. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ivedilikle, net biçimde örnek davranış sergileyerek iktidara cesaret vermesi, yargı ve topluma da moral vermesi elzemdir. Cumhurbaşkanı çok belirleyici. Hukuki çelişkilerde, yanlış kararlarda o var gibi bir algı, duygu var. Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetin çaba ve arayışından mutlu olduğunu hem hükümete hem yargıya, topluma hissettirmeli, yargı bağımsızlığını kuvvetli olarak vurgulamalıdır. Hükümete engel olmayı düşünmediğini göstermelidir. Cumhurbaşkanı, sadece Kanun Hükmünde Kararnameler, yaptığı tasarruflarla algılanmamalıdır.

MUHALEFET DESTEK OLMALI: Hızlı sonuç almamız gerekiyor. Bu konu siyasi çekişmelerin, tartışmaların üstündedir. İktidar, muhalefet kaosun parçası olamaz. Ana eksen, Cumhurbaşkanı, iktidar, muhalefet, medya, kamuoyu, toplum hep beraber yargı bağımsızlığına sahip çıkan ülke olduğumuzu göstermeli, bunu da başarmalıyız. Özellikle muhalefet olarak sürece katkı yapmamız, yönlendirmemiz, destek olmamız, ön açmamız, cesaret vermemiz lazım.

DOKUNULMAZLIK KAZANDI:  Enis Berberoğlu’nun suçsuz yere uzun zamandır hapsedilmesine, tek ve rehin tutulmasına çok üzülüyorum. Ayrıca tekrar milletvekili seçildi. Anayasa açık, nettir, sözü bellidir. Dokunulmazlık kazanılmıştır. Enis’in derhal hiç tereddütsüz, hemen tahliye edilmesi zorunludur. Enis’i, hapiste üniversite sınavına girmesi, kazanması, istediği tercihe yerleşmesinden dolayı tebrik ediyorum. Selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum bu vesileyle. Sen, kızın ve Enis her açıdan sağlığınıza azami dikkat edin. Bu süreçler travmatik olabiliyor. Her zaman yanınızdayım.

MEYDAN OKUNMAMALI: Dış politikada önemli gelişmeler yaşanıyor. İşin temelinde doğru politikalar, doğru dış politikalar yatmalı. Dış dünya ilişkilerini rasyonel yürütmeliyiz. Duygusal, tek yanlı, meydan okumalı, iç siyaset kaynaklı dış politika açılımları askıya alınmalı. Sağlıklı, bilimsel, dostunu dost bilerek, karşılıklı güvene dayalı siyaset yürütülmelidir. Güvenin hak edildiğinin gösterilmesi gerek. İstikrarlı dış politikayla gerektiğinde yeni seçenekler de ortaya çıkacaktır. Tek yanlı kararlarla ekonomik tercihlere yönelmek sıkıntıyı derinleştirir. Güvenilirlik, öngörülebilirlik, hukuka saygı temelinde durmak lazım. Bu konularda tereddütler kalkarsa ki inanıyorum biz de yeni öneriler geliştirebiliriz. İstikrarlı, hukuka saygılı dış politikada ilerleyeceğimize inanılmasını, güvenilmesini sağlamak zorundayız.

CHP’DE İÇ HESAPLAŞMA:  Parti içindeki kurultay, değişim gibi sıcak tartışmaya katkı yapmak istemiyorum. Bir an önce iç hesaplaşma bir kenara bırakılmalı. Ben içerideki tartışmayı aşmaya, katkı yapma konumunda olmayı tercih ediyorum. Önce ülke gelir.
Her seçimde siyasi partiler açısından seçmenden alınacak dersler olur ve değerlendirilir elbet.

PARLAMENTER REJİM: Türkiye’de iktidar değişimine gereksinim var. Asıl mesele bu. Yeni iktidara ihtiyaç var. Seçimde hata yapmazsak çok gecikmeden iktidar değişimi gerçekleşebilir. Yeni bir seçim değişim getirir mi, bence öyle oraya doğru gidiyor.
Ülkenin erken genel seçime ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bir, bir buçuk ay içinde erken genel seçim kararı alınmalı görüşündeyim. Parlamenter rejime dönülmesi şart.