Corona virüs küresel ekonomiyi tehdit ediyor. Birçok ürün ya da ara parça Çin’de üretiliyor ancak ülkedeki fabrikaların bir kısmı kapalı. Sadece üretim değil hizmet sektörü de corona virüs tehlikesi altında. Dünya en kalabalık turist grubu Çinliler ülke dışına çıkamıyor. Salgının küresel ekonomiye etkisinin 1,1 trilyon dolar olacağı tahmin ediliyor. IMF ise Çin’in büyüme oranını yüzde 5,6’ya düşürdü.

2020-02-11T231005Z_63555458_RC2NYE9XWCKV_RTRMADP_3_CHINA-HEALTH-ECONOMY.JPG

 

Çin’de Aralık 2019’da ortaya çıkan corona virüs salgını, küresel ekonomi ve dünya ticaretini derinden etkiliyor.

Salgın, dünyanın üretim atölyesi olarak bilinen Çin’de fabrikaların kapanmasına, üretimin durmasına neden oldu.

ABD’den sonraki en büyük ikinci ekonomi olan Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki gelişmeler küresel piyasalarda yankı buluyor.

Gıda, oyuncak, otomotiv sektörü, turizm, sinema, teknoloji, akıllı cihazlar endüstrisi, çip üretimi, havacılık, sinema, alışveriş ve daha birçok ürün ve hizmet Çin’e göbekten bağlı durumda.

Çin halihazırda dünyanın en büyük mal ve hizmet üreticisi durumunda. 1,4 milyar nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin aynı zamanda önemli bir ham madde tüketicisi.

PETROL’DE DÜŞÜŞ

Dünya petrolünün önemli bir miktarı tankerlerle Çin’e gidiyor. Öyle ki Çin’de başlayan salgın nedeniyle üretim durunca petrol fiyatları talep azlığı ve üretim fazlası nedeniyle bir anda 60 doların altına indi. Çin’in petrol talebinin günlük 250 bin varilden fazla azaldığı belirtildi.

American, Delta, United, Lufthansa, British Airways ve THY gibi havayolu şirketleri Çin’e uçuşları durdurdu.

Apple, Starbucks ve Ikea Çin’deki mağazalarını geçici olarak kapattı. Çin yeni yıl tatilini virüs nedeniyle uzattı.

YA ÜRÜNLER YA DA PARÇALARI ÇİN’DE ÜRETİLİYOR

Uzun yıllar ucuz iş gücüyle küresel ekonomiyi ülkesine çeken Çin zamanla yüksek değere sahip ürünleri de üretmeye ve tüketmeye başladı. Çin’in üretim ilişkilerindeki yeri hızlıca doldurulamayacak kadar büyük bir alanı kapsıyor.

Örneğin Meksika’daki otomobil fabrikaları üretimlerini sürdürmek için, Çin’e bağlı durumdalar. Otomobillerin üretimi ve montajı Meksika’daki fabrikalarda yapılsa da birçok parça Çin’deki üreticilerden tedarik ediliyor.

Yine Apple, Microsoft ve Qualcomm gibi teknoloji dünyasında kilit öneme sahip şirketlerin ürünleri Çin’de üretiliyor. Apple var olan stokları nedeniyle kısa vadede üretim sıkıntısı yaşanmayacağını duyurdu.

Çin aynı zamanda devasa bir pazar. Ülkede kişi başına düşen milli gelir yıldan yıla artıyor. Çinliler pahalı teknoloji aletlerini satın alıyor. Qualcomm’un 12 milyar doların üzerindeki gelirinin neredeyse yarısı Çin iç pazarındaki talebe dayanıyor.

BÜYÜMEYİ ÖNEMLİ ORANDA ETKİLİYOR

Bölgeden gelen fotoğraflar başta salgının ilk görüldüğü Hubei eyaletinin 11 milyonluk Wuhan olmak üzere büyükşehirlerin hayalet kentlere dönüştüğünü gösteriyor.

Çin’in büyümesi yıllardır yavaşlıyor, Pekin yönetimini 2019 yılı için 6,1 oranındaki büyüme oranını tutturmuştu. 2020 için ise yüzde 6 – 6,5 arasında bir büyüme hedefinin açıklanması bekleniyordu. Bu oranın şu sıralar yüzde 6 civarında olarak dillendirildiği aktarılıyor.

Bloomberg Economics’in tahminlerine göre en kötü senaryoda büyüme oranı yüzde 4,5’e düşebilir. Standart and Poors’a göre bu oran yüzde 4,8’e gerileyebilir.

IMF ise Çin’in büyümesini 5,6 olarak revize etti. Bu oran aynı zamanda 1990 yılından beri öngörülen en düşük büyüme hızı anlamına da geliyor.

SALGIN TURİZMİ DE ETKİLİYOR

Çinli turistler en çok para harcayan grup. Yılda 150 milyon Çinli yurtdışına çıkıyor. Bu turistler 270 milyar dolar para harcıyor. Amerikalı turistler ise 144 milyar dolar harcıyor.

Koronavirüs seyahat kısıtlamaları ve yasakları nedeniyle turizmi çok köklü bir şekilde etkiledi.

Bu Yeni Zelanda, Japonya, Tayland, Myanmar, Kamboçya ve Vietnam gibi ülkeler için kötü haber anlamına geliyor. BBC’ye göre Tayland, Myanmar, Kamboçya ve Vietnam’a giden turistlerin en az beşte biri Çin’den geliyor.

Yine diğer ülkeler de Çinli turistlerin yokluğunu ciddi şekilde hissetmeye başladı. Fransa’nın başkenti Paris’i ziyaret eden Çinli turistlerin diğer ülke vatandaşlarına göre iki kat fazla harcama yaptığı ifade ediliyor.

Bu nedenle Paris’te lüks tüketim mallarının satışlarında ciddi oranda azalma olduğu aktarıldı.

BALDAN GELİNLİĞE ÜRETİMLER ETKİLENİYOR

CNN’in haberine göre Çin’deki corona virüs salgını ABD’deki gelinlik sektörünü vurmuş durumda. Dünyadaki gelinliklerin yüzde 80’inin Çin’de üretildiği belirtiliyor. Bu nedenle hem gelinliklerde hem de nedime elbiselerinde sorun yaşanıyor. Bazı mağazaların müşterilerini geri çevirdiği bazılarının ise alınan siparişlerde sorun yaşadığı aktarılıyor.

Çin birçok üründe olduğu gibi bal üretiminde de dünya lideri. Neredeyse her ülkede Çin menşeili ballara rastlamak mümkün. Bal üretimi aşamasında kovanların polen açısından zengin yerlere taşınması gerekiyor.

Çin’deki salgın hem devasa bir karantinaya hem de geniş çaplı korkuya neden oldu. Üreticiler kovanlarını besleyici yerlere götüremeklerini söylüyor. Reuters’a konuşan Çinli bir bal üreticisi, “Eğer arılarım ölürse bir yıllık gelirimin tamamından olacağım” dedi.

Ülkede yılda 500 bin tondan fazla bal üreten 300 bin civarında üretici olduğu tahmin ediliyor. Arılar bal üretimi kadar çiçeklerin döllenmesi için de önem arz ediyor. Yani corona virüs ekonomik etkileriyle beraber çevresel sorunlara da neden oluyor.

SARS SALGININDA NELER YAŞANMIŞTI?

2001-2002 yıllarındaki SARS salgını dünya üzerinde 8 bin 100 kişiye bulaştı. Hastaların 774’ü hayatını kaybetti.

Yeni tip corona virüsü salgınına ilişkin rakamlara bakıldığında 27 Şubat 2020 itibariyle aktif vaka sayısı 82 bin salgın nedeniyle ölenlerin sayısı ise 2 bin 800’ü aşmış durumda.

SARS salgını Çin’in büyüme oranını yüzde 1,1 oranında yavaşlatmıştı. Şu anki rakamlara göre corona virüsü SARS’tan çok daha fazla ilerledi.

Asıl önemli olan ise Çin 2000’li yılların başında olduğundan çok daha farklı bir ülke haline geldi. Dünya Bankası’nın verilerine göre 2001’de 1,7 trilyon dolar gayri safi milli hasılası olan Çin’in ekonomik büyüklüğü 19 yılda 14 trilyon dolara yükseldi.

Oxford Economics’in verilerine göre ise Çin’in 2003 yılında yüzde 5,3 olan dünya ticaretindeki payı 2019 itibariyle yüzde 12,8’e yükseldi.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) raporuna göre ekonomik büyümenin hızı azalmış olsa da projeksiyonlar şimdilik dünya ekonomisinde bir resesyonu göstermiyor. Buna rağmen Oxford Economics salgının dünya ekonomisine zararının 1,1 trilyon dolar olacağını tahmin ediyor.

NTV