Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, döviz rezervleriyle ilgili, “Rezervler kurdaki dalgalanmayı önlemek için kullanıldı.” dedi.

Erdoğan: Rezervler kurdaki dalgalanmayı önlemek için kullanıldı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 3 yıl önce, 21 Şubat 2018’de, 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurdukları Cumhur İttifakı’nı, TBMM’ye verdikleri bir kanun teklifiyle hukuki zemine kavuşturma yolunda ilk adımı attıklarını hatırlattı.

Erdoğan, “Ülkemizin bütünlüğü, milletimizin birliği, devletimizin bekası çerçevesinde oluşturduğumuz anlayış birliğinin, Türkiye’nin uluslararası alanda yürüttüğü tarihi mücadelenin başarısında çok büyük katkısı vardır.” diye konuştu.

“Aynı şekilde terörle mücadeleden ekonomik tuzaklara kadar nice saldırıyı da bu güçlü zeminde karşılayıp boşa çıkardık.” diyen Erdoğan, “Cumhur İttifakı’na karşı CHP’nin lokomotifliğinde kurulan yapının terörle mücadele başta olmak üzere yaşanan her hadisede tel tel dökülmesi, oturduğu zeminin çürüklüğünden kaynaklanıyor. CHP, bir yanına terör örgütünün güdümündeki partiyi, diğer yanına yerli ve milli hassasiyetlerini koruduğunu umut ettiğimiz bir başka yapıyı alarak, ortaya da kimi bulursa doldurarak, kendince bir siyaset terazisi kurdu. Bu zoraki ittifakın içinde, ülkenin bütünlüğü konusunda fikir birliğine rastlayamazsınız.” ifadelerini kullandı.

“Bu zoraki ittifakın içinde, milletin birlik ve beraberliği konusunda anlayış birliğinin izi bulunamaz” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu zoraki ittifakın içinde, Türkiye’nin maruz kaldığı uluslararası saldırılara karşı devletinin yanında yer alma erdemini hiç göremezsiniz. Peki bu çarpık yapının içinde ne var? Karşımızda sadece dışarıdan üflenen sufleleri muhalefet kisvesi altında tekrarlayan, vizyonsuz, hedefsiz, ilkesiz bir yapı, daha doğrusu bir heyula var. Biliyorsunuz heyula, tek başına fiili varlığı olmayan, ancak başka bir varlıkla anlam kazanabilen maddedir. Kırk yamadan oluşan CHP heyulasını kuvveye dönüştüren ise ne milli ve manevi bir saiktir ne de insani bir hedeftir. CHP kendi başına planı, programı, projesi, hayali, hedefi, gayreti, eseri, mücadelesi olmayan, ancak bir yerlerden gelecek olumlu veya olumsuz etkiyle harekete geçen bir partidir.”

CHP’nin içinde millet olmadığını savunan Erdoğan, şunları söyledi: “Çünkü millet, tek parti devrinden beri CHP’nin ciğerini bilir. CHP’nin içinde demokrasi yoktur. Çünkü CHP sadece lafını ettiği, istismarını yaptığı demokrasinin D’sinden bile nasibini almamış, süzme faşist bir partidir. CHP’nin içinde kalkınma yoktur. Çünkü CHP halkın derdine derman olacak, aşına, ekmeğine, işine yarayacak hiçbir işe yanaşmaz zaten öyle bir müktesebatı da bulunmuyor. CHP’nin içinde adalet yoktur. Çünkü CHP sırtını dayadığı vesayetçilerin, darbecilerin hukukundan başka hukuk tanımaz. CHP’nin içinde milli ve yerli hassasiyet yoktur. Çünkü CHP siyasetteki duruşunu ülkesine veya halkına göre değil, önüne konulan senaryolara göre belirler. CHP’nin içinde sürekli istismarını yaptığı değerlerin hiçbiri yoktur. Çünkü CHP kendi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık vukuatlarıyla bile yüzleşemeyecek kadar kibir bataklığına saplanmıştır. CHP’nin içinde ideal de yoktur. Çünkü bu partide insanlar gayretleri veya birikimleriyle değil, cari yapıya olan uyum yeteneklerine göre konumlandırılır. Sadece bireysel hedefleri için çalışır.

Velhasıl aslında CHP hakiki bir siyasi parti olmaktan çıkıp heyula haline dönüşmüş amorf bir yapıdır. Ülkemizin de milletimizin de vaktini ve enerjisini heba etmese, elbette CHP’nin bu hali bizi zerre kadar ilgilendirmez. Ama mesele memleket meselesi, mesele millet meselesi olunca bunları görmezden gelme hakkımız olamaz. Buradan Gazi’nin mirasına hürmeten CHP’ye gönül vermiş veya herhangi bir sebeple oy tercihini ondan yana kullanan vatandaşlarıma sesleniyorum: Görüldüğü gibi CHP kayıp bir partidir. Bu kayıp, sadece siyasetin değil, tüm ülkenin kaybıdır. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, sadece geçtiğimiz günlerde yağan karın ardından CHP’li belediyelerin yönetimindeki şehirlerimizde yaşanan manzaralar bile tek başına bu gerçeği göstermeye yeterlidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “​​​​​​​CHP; çöp, çukur, çamur. Bu kadar basit bir konuda bile vatandaşlarımıza hizmet veremeyenleri yok saymayacağız, kayıp olarak ilan etmeyeceğiz de ne yapacağız? Gelin, 84 milyon hep birlikte 2023 yılında Türkiye’ye, diğer alanlardaki hedefleriyle birlikte, gerçek anlamda bir ana muhalefet de kazandıralım. Gelin 2023’te hep birlikte yepyeni bir Türkiye’nin kapılarını aralayalım.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan şunları kaydetti: “Ülkemizde kendi devletine düşman, kendi milletine hasım, kendi vatanını bulduğu her fırsatta sırtından hançerleyen kirli bir zihniyet vardır. Bu kirli zihniyetin siyasetteki temsilciliğini de CHP ve giderek iç içe geçtiği terör örgütünün güdümündeki parti yapıyor. Geçtiğimiz günlerde Irak’ın kuzeyinde bir mağarada alenen infaz edilen 13 silahsız masum insanın başına gelen acı hadise bile, karşımızdaki kirli zihniyeti utandırmaya yetmemiştir. Bunlar öyle utanmaz ki, çıkıyor, şu anda, onu bile benim üzerime yıkmaya çalışıyor.”

Erdoğan, “Cumhur İttifakı, AK Parti iktidarı bu yolda inançla, sizin kol gerdiğiniz o teröristleri de inlerinde bitire bitire yoluna devam edecektir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK ve PYD’den FETÖ’ye, DHKP-C’ye kadar her çeşidinden terör örgütünün mensuplarını savunmak için genel başkanından milletvekillerine, il başkanlarından belediye başkanlarına kadar seferber olan siz değil misiniz? Terör örgütü mensuplarıyla kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen siz değil misiniz?” diye konuştu.

“‘Terörle mücadele için ne yaptınız da engel olduk’ diyorlar. İşte beraber teröristlerle yürüdünüz, daha ne yapacaktın?” diyen Erdoğan, “Bir asır önce İzmir’de başlayan işgalin bir benzerini, 40 yıldır doğu ve güneydoğu sınırlarımızda tekrarlamak için çalışanları nasıl hüsrana uğrattıysak, onların fiili ve siyasi iş birlikçilerine de hak ettikleri dersi vereceğiz.” dedi.

“Buradan bir kez daha tekrarlamak istiyorum: Türkiye’nin sınırları içinde ve dışında yürüttüğü terörle mücadele harekatları hem meşru hakkıdır hem de insani görevidir.” diyen Erdoğan, dünyadaki her devlet gibi Türkiye’nin de kendisine yönelen tehditlere karşı mücadelesini, gerektiğinde kaynağına kadar inerek sürdürme hakkına sahip olduğunu vurguladı.

Erdoğan, “Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın bize yüklediği kardeşlik, dostluk, insanlık görevlerini yerine getirmek için kimseden icazet alacak değiliz. Samandağ’dan Şemdinli’ye kadar tüm sınırlarımızı, yeteri kadar derinliğe inerek güvenli hale getirene kadar durmayacağız. Balkanlardan Türkistan’a, Kafkasya’dan Afrika’ya kadar gönül sınırlarımızın tamamındaki her bir kardeşimizin, iyi ve kötü gününde yanında olmayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.

İlke ve onur sahibi herkesi, Türkiye’nin bu meşru mücadelesine ve yaklaşımına destek vermeye davet ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her kim bu mücadeleye ‘ama’lı, ‘fakat’lı beyanlarla gölge düşürmeye kalkarsa, bilsin ki hayati bir hata içindedir.

Bencil stratejik önceliklerin, kısır hesapların, yanlış ittifakların ürünü politikalarla açılan tehlikeli yolun sonu herkes için felakettir.

Yıllardır Batılı dostlarımıza, ‘terör örgütleriyle aynı yatağa girmeyin, bunlar yılan gibidir, tabiatları icabı bir gün mutlaka sizi de ısırırlar’ diyoruz. ‘Terör ateşini gördüğünüz yerde söndürmezseniz, bir gün mutlaka size de sıçrar’ diye ikaz ediyoruz. Buna rağmen, hala aynı yanlışlar tekrarlanıyor. Bizi dinlemeyenlerin akıbetini işte hep birlikte seyrediyoruz. Daha şimdiden sokakları ateşe ve kana bulanan, parlamentoları işgal edilen, ırkçılık ve İslam düşmanlığıyla sarsılan bu ülkelerin yarınlarını düşünmek bile istemiyoruz.

Türkiye gibi, dünyanın en köklü devletlerinden biriyle beraber olmak yerine, eli kanlı terör örgütleriyle iş tutmayı tercih edenler, aynı kafayla gittikleri sürece, hızla sürüklendikleri kara delikte kaybolup gideceklerdir.

Bizi de aynı kara deliğe sürüklemek amacıyla kullandıkları aparatların gayretleri de onları kurtaramayacak.

Çünkü bu milletin feraseti ve irfanı, tarih boyunca nice senaryoları boşa çıkarmış, nice saldırıları püskürtmüş, ülkesini nice sarsıntılardan sapasağlam çıkarmıştır. (Milletvekillerini ayağa davet ederek) Bunun için hep birlikte Rabia’mızı haykırıyoruz: ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.

Ne yaparlarsa yapsınlar, milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini bozamayacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar, bayrağımızda anlamını bulan istiklal ve istikbal aşkımızı söndüremeyecekler. Ne yaparlarsa yapsınlar, canımızdan, cananımızdan değerli gördüğümüz vatanımızı parçalayamayacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar, devletimizi yıkamayacak, ülkemize diz çöktüremeyecekler.

Edirne’den Kars’a, Trabzon’dan Hatay’a kadar hep birlikte ortaya koyduğumuz bu kararlılığımız en büyük gücümüzdür. Allah’ın yardımı, milletimizin desteği, dostlarımızın duasıyla, 2023 hedeflerimize de ulaşacağız, evlatlarımıza 2053 vizyonumuzu da miras bırakacağız. Çünkü biz 81 vilayetiyle Türkiye’yiz. Çünkü biz 84 milyonun tamamıyla Türk milletiyiz.”

Döviz rezervleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan, döviz rezervleriyle ilgili, “Rezervler kurdaki dalgalanmayı önlemek için kullanıldı.” dedi.

Erdoğan, konuyla ilgili olarak “Bir süredir maruz kaldığımız ekonomik tuzaklarla mücadele ederken salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu’nun sürekli sorup durduğu dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadelede kullanılmıştır. Bu sayede kuru ve faizi çok yükseklere taşıyarak toplumsal kargaşa peşinde olanların oyunlarını da bozduk. Aynı zamanda salgının yol açtığı sıkıntıları azaltmak için de emekliden ihracatçıya, esnaftan işçiye, çiftçiden sanayiciye kadar herkese yönelik çok ciddi destek paketlerini hayata geçirdik.” ifadelerini kullandı.

“Enflasyon ve faizleri düşürme kararlılığı gösteriyoruz”

Erdoğan, “Enflasyonu düşürme, kur istikrarını sağlama, faizleri aşağıya çekme konusundaki kararlılığımızı, attığımız her adımda gösteriyoruz.” dedi.

Erdoğan, “Bir süredir yavaşlamış olan uluslararası finans ve yatırım çevrelerinin ülkemize ilgisi, giderek artıyor. Kendi yatırımcılarımızı da harekete geçmeye, üretime, ihracata ve istihdama katkıda bulunmaya davete ediyoruz. Milletimizin moralini bozmaya, esnafımızı kışkırtmaya, halkı birbirine düşürmeye çalışanlara fırsat vermeden, bu sıkıntılı süreci nihayete erdirmekte kararlıyız.” şeklinde konuştu.

Tarım Kredi Kooperatifi sayısının 180’den süratle 500’e çıkarma talimatı verdiğini belirten Erdoğan, “Tarım Kredi marketleriyle, zincir marketlerin özellikle yüksek fiyatlarla vatandaşı adeta sömürdüğü bir noktada piyasayı bizim balanse etmemiz gerekiyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokunulmazlık fezlekeleri konusunda ise, “Süreç ne ise aynen işleyecektir. Bu konularla alakalı komisyonlar da müzakerelerini yapar. Sonra genel kurula gelir. Genel kurulda da hemen eller iner kalkar” ifadelerini kullandı.